Merhaba sevgili dostlar, Bu makalemde size Kişisel Gelişim konusundan bahsetmek istiyorum.
Son yıllarda sıklıkla duyulan, merak edilen bir eğitim metodu var; “Kişisel Gelişim”... Hatta bazı kesimlerce itici bulunmaya (bir takım insanların kitlelere sunuş yöntemleri bakımından haklılar da) başladı.
Kişisel Gelişim Nedir?
İyi de bu Kişisel Gelişim Nedir? Yenir mi, içilir mi, giyilir mi?. Doğru yada yanlış, gözlemlerim sonucunda kanaatim odur ki; bazı insanlar, bu konuda yeterince bilgilendirilmiyorlar veya anlamak istemiyorlar.
Bu kesimde yaygın olan görüş, kişisel gelişimin “fantezi” den ibaret olduğu şeklinde. Tabi böyle inanılıyor olması üzüntü verici bir durum… Bir başka anlatımla; bazı insanlar bu alanı, tuzu kuru insanların yapacak başka bir şey bulamayınca, hobi olarak ilgilendikleri bir eğitim metodu olduğu kanaatini taşıyorlar. Tıpkı evcil bir hayvan (kedi, köpek vs. ) beslemek veya yemek üzerine alınan kaymaklı kadayıf misali…
Oysa kazın ayağı hiç de öyle değil! Her zaman söylerim; bıçak ekmek de keser, cinayet aracı olarak da kullanılabilir.
Şimdi kabahat bıçakta mı, onu yanlış kullananda mı?! Doğrusunu isterseniz bana göre bu alan, hava, su, yemek veya hastalık tedavisinde kullanılan ilaç kadar önemli. Asla göz ardı edilmemeli. Rahat, güvenli, paylaşımlı ve mutlu bir hayat için en temel faktör.
Küçük Şeyler Büyük Problemleri Doğruyor
Mesela ben kendi alanımla alakalı olanından örnek vereyim sizlere; kabul etmeliyiz ki, zaman zaman gerek kişiler arası, gerekse kurumlar arası diyaloglarda olsun (ya da kişi – kurum iletişiminde) uyum zorlukları çektiğimiz bir gerçek.
Diyalog kopuklukları, anlayamama, yanlış anlama problemleri yaşıyoruz. Kısaca, az ya da çok didişiyor, münakaşa ediyoruz. Herkes diğerini suçlu, kendini haklı görüyor. Öyle ki bu iletişim, içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Kimi zaman, “sataşma” iletişimine dönüşüyor.
Bazen de çok basit şekilde halledilebilecek bir şeyi, karşı tarafın tepkisinden çekindiğimiz için, düzeltmeye teşebbüs dahi edemiyoruz. Çözümsüzlük devam ediyor, bir türlü bitmiyor.
Ama başarısızlık yenilir yutulur bir şey değil. Sonuçta da (genellikle) başkalarına fatura edilip, savunma içgüdüsüyle sorumluluklarımızdan kurtulma, (dolayısı ile rahatlama) en güvenli yol olarak görülüyor. Hani eskiler derler ya; “Kabahat samurdan kürk olsa, kimse onu giymez.” diye, işte o hesap.
Kişisel Gelişimde Eğitimin Önemi
Peki, ne yapmalı? İnsanlar ve kurumlar arası verimli ilişki nasıl olmalı? En az (kabul edilebilir düzeyde) problemin yaşandığı bir ortam nasıl oluşturabilir? Tam da bu noktada bize lazım olan şey; kişisel gelişim eğitimleri devreye giriyor. Hani bazılarımızın (bilgi eksikliğinden ötürü) “fantezi” olarak gördüğü kişisel gelişim…
Sevgili dostlar; hayatta en kötü şey, “bilgi kapitalisti” olmaktır. “İnsanların hayırlısı, (iyi olanı) insanlara faydalı olandır” Hadis-i şerifi de buna işaret etmiyor mu? En azından ben öyle anlıyorum.
Duymuşsunuzdur: Dünya da iki şey paylaşıldıkça çoğalır; Bilgi ve sevgi.. Bir şey de paylaşıldıkça azalır; dertlerimiz, problemlerimiz.
Bildiğini, Bilmiyormuş Gibi Dinle…
Geçmişte çok samimi bir arkadaşım; “- Hocam, Gebze’de bir eğitim semineri var. Müsaitsen beraber gidelim.” demişti. Konunun tam da benim alanımla alakalı (ikili ilişkiler, iletişim) olduğunu öğrenince (biraz da gereksiz görerek) “ – Ömerciğim, benim bildiklerimin tekrarından başka bir şey olmayacak. Ancak, sana eşlik etmek için gelebilirim. ” diyerek, aslında isteksiz olduğumu ima etmiştim ona.
Uzatmayalım, seminer başladı. Hakikaten de eğitimci (bana göre) bildik şeyleri başka cümlelerle tekrar etti. Ancak öyle bir bilgi paylaştı ki, eğitimlerimde beklide yarım saat anlattığımı, dört cümlede özetliyor. O da şu; dünyada bakış açısı yönüyle, dörttür insan var;
“ Bilir, bildiğini bilmez. Ona bunu hatırlatıp, cesaret vermek, teşvik etmek lazım.
Bilmez, bilmediğini bilir. Ona bilmediğini öğretmek lazım.
Bilir, bildiğini bilir. Ona kulak verip öğrenmek lazım.
Bilmez, bilmediğini de bilmez, bildiğini iddia eder. Ondan da uzak durmak lazım.” demişti.
Sahnedeki eğitimci arkadaş; bu dördüncü kategoriye girenler için yüzyıllar önce yaşamış bir bilge kişinin; “ Ben girdiğim her türlü tartışmadan, çoğunlukla galip olarak ayrıldım. Ancak cahillerle girdiklerimden asla!..
Onlar, ıslak sabun gibidirler, elinizle tutmaya çalışsanız bile bunu başaramazsınız. ” dediğini iletti bizlere. İşte o an ne kadar hatalı düşünüp, yanlış davrandığımı (biraz da mahcubiyetle) anladım. Oysa sırf bu dörtlüğü öğrenmek için değil Gebze’ ye, Fizan’ a kadar giderim, gitmeliyim, gitmeliyiz…
İsterseniz bu ismi (kişisel gelişim) değiştirelim. Herkes kendine göre bir isim icat etsin. Mesela ben buna “insani gelişim” demeyi daha fazla yakıştırıyorum. Sizde başka bir şey deyin. Sonuçta bizi geliştirsin de, ne olursa olsun bunun ismi.
Ne fark eder? Gelişmeyen insan, aslında çürür. Bizim gelişmemizi sağlamayan her durum, yaşarken değersiz bir canlı olmaktan kurtulmamızı sağlar. Ne güzel söylemiş Hz Mevlana;
“Düşünceden ibaretsin
Gayrisi et ve kemiksin
Gül düşün gülistan olursun
Diken düşün dikenlik olursun”
“ben oldum” dersek, aslında “ben öldüm” demiş oluruz.
Elbette düşünmek için bilgi, bilgi için okumak eğitim görmek, öğrenmek.. öğrenmek.. öğrenmek lazım. Bunda bizi geri bırakan en önemli engel, ön yargılarımızdır. Bu prangadan kurtulursak, hiçbir varlığın ulaşamayacağı bir değere sahip oluruz.
Ancak; ben bunu biliyorum “ben oldum” dersek, aslında “ben öldüm” demiş oluruz. Aranızda bunu diyenleriniz var mı? Sanmıyorum. Kim kendi sonunu (bilerek) getirmek ister ki?
Sevgili dostlar; gelin hep birlikte bizi yaralayan olaylara, davranışlara çözümler bulalım. Bulduğumuz çözümleri herkesle paylaşalım. Unutmayalım ki; çözümsüzlük, çözüm değildir. “Kişinin bilmediğini bilmesi”, gelişimi ve mükemmele yönelmesi için en önemli adımdır. Sizde aynı düşünmüyor musunuz?
Paylaşmak güzel şey… Eee ne duruyoruz? Haydi bakalım!
Umut ve sevgi ile…
Not:
Bizimle her daim iletişimde olmak istemez misiniz? Çok basit bir yöntemi var: Öncelikle Telegram programını cep telefonunuza indirmeniz, sonra da aşağıdaki linke tıklayarak grubumuza üye olmanız yeterlidir. Ayrıca arkadaşlarınızı da davet edebilirsiniz.
Masa üstü veya dizüstü bilgisayarı kullananalar ayrıca bu versiyonu da kullanabilirler. Büro çalışanları için bu çok rahat kullanım sağlıyor.
https://t.me/joinchat/J-obtEy8xTvMitbdyaIU4g
Grupta görüşmek üzere.. bekliyorum..
Güzel değerlendirme teşekkürler üstad.